Türkiye’de özellikle son yıllarda yapılan yasal düzenlemelere ve bu alanda oluşturulmuş sivil, siyasal ve kamusal mekanizmalara karşın kadın hakları ve kadın erkek eşitliği alanında istenilen düzeye ulaşılamadığı bilinmektedir.
Büyük çabalarla oluşturulan yasal düzenlemelerin uygulamada tam gerçekleşemediği görülmekte, eksik ve/veya yanlış uygulamaların giderilmesi için öncelikle söz konusu değişikliklerin yarattığı etkinin değerlendirilebilmesi, uygulama sonuçlarının önerilerle geliştirilebiliyor ve sürekliliğinin izlenebiliyor olması gerekmektedir.
Aslında etkin bir izleme faaliyetinin gerekliliği pek çok kereler dile getirilmiş, gerek CEDAW raporları ve AVRUPA KONSEYİ ŞİDDET SÖZLEŞMESİ’inde, gerek kadın örgütleri toplantıları, kararları ve sonuç bildirgelerinde, gerekse imza kampanyalarında izlemeye duyulan ihtiyaç gündeme gelmiştir.
Hem kadın örgütlerinin, hem de kamu kuruluşlarının (KSGM, TBMM Fırsat Eşitliği Komisyonu, ilgili bakanlıklara vb.) ne kadar etkin çalıştığı ve uygulanması düşünülen politikaları ne kadar gerçekleştirebildiğini değerlendirecek kapsamlı ve sürekli bir çalışmaya ihtiyaç vardır.
İzleme adına yapılagelen raporlama çalışmalarının (AB raporları, CEDAW raporları vb) kadın erkek eşitliğine yönelik uygulamada dönüştürücü bir kaynak olarak değerlendirilebilmesi için sistematik, sürekli ve bağımsız bir izleme geleneğinin yerleştirilmesi, yaygınlaştırılması ve söz konusu izleme faaliyetinin bağımsız bir mekanizma eliyle gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
İzleme konusunda dünya deneyimi, izlemeye konu olan sorunu yaşayan toplum kesimlerinin oluşturduğu sivil örgütlerin hem izlenecek sorunları en iyi saptama yeteneğine sahip olduklarını, hem de izlenmeyi en iyi yolu saptayarak yaptıklarını göstermektedir. Yani, cinsiyet eşitliği konusunda sorunların hangi alanlarda olduğu en iyi kadın örgütleri saptayabilir ve bu konuda yapılacak izlemeyi en iyi kadın örgütleri yapabilir.
Türkiye’de cinsiyet eşitliği konusunda sorun alanları geniş ölçüde kadın örgütlerince saptanmıştır ve saptanan konularda hem yerelde, hem uluslararası düzeyde geniş çaplı raporlama ve savunuculuk faaliyetleri yapılmaktadır. Kadın örgütleri ayrıca raporlama ve savunuculuk faaliyetlerine temel oluşturacak izleme faaliyetleri yapmaktadır. Ancak kamu politikalarının ve ilgili kamu kuruluşlarının daha detaylı izleyebilmeleri için kapasitelerinin güçlendirilmesine ihtiyaç vardır. Kadın örgütlerinin kapasiteleri bu yönde güçlendirildiği takdirde, kamu politikalarının ve ilgili kamu kuruluşlarının sorun çözme kapasiteleri de buna paralel olarak artacaktır.